Spor Fotoğrafları Çekme Teknikleri
- Aykut Akıcı
- 10 Haz 2017
- 4 dakikada okunur
Fotoğrafçılığın belki de en ilgi çekici dallarından biridir spor fotoğrafçılığı. Bu çekiciliğin, maddi olarak karşılığı da bir hayli fazladır. Spor fotoğrafları çekerken nelere dikkat etmeliyiz bir bakalım...
Fotoğrafçılık, içinde onlarca dala ayrılır. Daha önce sizlere manzara, gece, portre fotoğrafları çekme tekniklerini anlatmıştık. O halde niye fotoğrafçılığın en zevkli dallarından biri olan spor fotoğrafçılığını anlatmayalım dedik.

Spor fotoğrafçılığı her şeyden önce pahalı bir daldır. Fakat, belki de moda fotoğrafçılığıyla birlikte fotoğrafçıya, çok iyi paralar kazandırabilen dallardan biridir de. Zira iyi bir spor fotoğrafı, birçok yazılı basın da yayınlanır ve geniş kitlelere sergilenebilir.
Şimdi herhangi bir spor müsabakasında fotoğraf çekerken dikkat etmeniz gereken noktaları sıralayalım.
Ekipman Önemli
Her şeyden önce bir spor müsabakasında çekeceğiniz fotoğrafın, sergilenebilir halde olması için, iyi bir ekipmana sahip olmalısınız. Örneğin Canon EOS 1D X Mark II, Canon EOS 1D X ya da Nikon D5, Nikon D4S gibi DSLR makineler, spor fotoğrafçılığı için oldukça uygunlardır.
300mm'nin üstündeki objektifler, maddi açıdan bir hayli pahalı oluyor
Bir spor müsabakasında, hareketi dondurmanız gerektiği için, hızlı ve yüksek zoom değerlerine çıkabilen objektifler kullanmanız da kaçınılmaz. Bu yüzden üst seviye objektiflere yönelmelisiniz.
Spor fotoğrafçılarının üçayak kullanması yasak. Bu yüzden monopod tercih edilir.
Örneğin 70-300mm bir objektif, profesyonel anlamda olmasa bile amatör anlamda bu dal ile ilgileniyorsanız size yeterli gelecektir. Örneğin 70-300mm F/4.0-5.6, başlangıç için ideal sayılabilecek bir objektif iken, profesyoneller daha çok, 300mm F/2.8 veya benzer objektifleri tercih ederler.
Geniş Düşünün
F durağı ne kadar düşük değerlere sahipse, objektif de o kadar hızlı demektir. Zira düşük F durakları, enstantane (diğer bir deyişle perde hızını) yukarılara çekmemizi sağlar. Unutmayın, spor fotoğrafçılığında en önemli olgu, hareketi durdurabilmektir.
Müsabaka başlamadan önce, müsabakanın oynanacağı sahayı geniş açı ile fotoğraflamak isteyebilirsiniz. Bu sebeple, yanınızda bir adet de geniş açılı objektif bulundurmanız sizin yararınıza olur. Örneğin 10-20mm F/4.5 veya 12-24mm F/4.0 gibi bir geniş açılı objektif, işinizi bir hayli görecektir.
1/10 enstantane ile sporcuya odaklanılarak çekilen bir spor fotoğrafı düşünün. Fotoğraf makinesinin perdesi, saniyenin 10'da 1'i kadar bir sürede açılıp kapanacağı için, bu süre zarfında sporcunun yaptığı hareket, fotoğrafa kaydedilecektir. Bu da hiç de düzgün gözükmeyen, izli bir fotoğraf anlamına gelir.
Diğer taraftan, aynı fotoğrafı 1/500 gibi bir enstantane ile çekersek, sporcunun saniyenin 500'de 1'i kadar kısa bir süre içerisinde yapacağı hareket, çok daha keskin sonuç verecektir. Diğer bir deyişle, perde o kadar hızlı açılıp kapanacaktır ki, sporcu hareketli çıkmayacaktır. Bu da, bir spor fotoğrafının olmazsa olmazıdır. Biz yine de, 1/640'tan düşük enstantane değeri kullanmanızı tavsiye etmiyorum.
Yetersiz Işık
İyi bir spor fotoğrafı için yüksek enstantane hızı şart dedik. Peki enstantaneyi yüksek ayarladıktan sonra, diyafram değerini (yani F durağı) ne yapmalıyız? Bu tamamen ortamın ışık şiddetine göre ve fotoğrafta nasıl bir kompozisyon oluşturmak istediğinize göre değişir. Diyelim ki bir futbol maçı oynanıyor ve sizin makineniz, stadın/sahanın ışıklarını yeteri kadar algılayamıyor.
Bu durumda yüksek enstantane değerlerine çıktığınız vakit, diyaframı kısmanız size olumsuz sonuçlar getirecektir. Dolayısıyla diyaframı, ışık şiddetine göre doğru ayarlamalısınız. Açık diyafram (yani F/3.5, F/2.8 gibi düşük F değerleri) bu gibi durumlarda size iki şey kazandırır; düzgün pozlama imkanı, şık kompozisyon. Kısacası bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz.
Zira pozlama değerini ortama uygun ayarlarken, aynı zamanda alan derinliğini de azaltmış olursunuz. Böylece odaklandığınız sporcu net bir görünüm kazanırken, arkada kalan objeler ve mekan ise bulanık gözükür. Eminiz birçoğunuz gazetelerin spor sayfalarındaki fotoğraflara bakmışsınızdır. Bu fotoğraflarda dikkatinizi çeken ilk nokta nedir? Arkaplanın bulanık, sporcuların net olması. İşte tam da bundan bahsediyoruz.
Kapalı mekandaysanız işiniz, açık mekana göre daha zor. Zira ortam tamamen kapalı olacağından, sahip olduğunuz tüm ışık, yapay ışık olacaktır. Üstelik bu ışık, sizin için değil, sporcular için hazırlanmış! Açık alanlarda olduğunuzda, gece olsa bile makineniz kapalı mekana göre daha iyi ışık alacaktır. Işık sorununu hallettikten sonra, ilgilenmeniz gereken bir diğer nokta ise, fotoğrafın beyaz dengesidir.
Spor müsabakaları genellikle yeşil sahalarda veya parke alanda yapıldığından, düşük kelvin değerlerini tercih etmeniz çok da mantıklı değil (örneğin 3200K). Bunun yerine 5000K, 7000K gibi daha sıcak değerleri seçmelisiniz. Bu sayede, fotoğraf daha canlı gözükecektir.
Hareketi Sezmek Fotoğraflarını çekmek istediğiniz spor müsabakasını izlerken, ilgi çekici bir an yakalayabilmek için, o sporun kurallarını bilmenizde fayda var. "Şimdi ne olacak?" sorusunu kendinize soruyorsanız, objektifinize hangi anda ne takılacağını bilmenize imkan yok demektir. Fakat kuralları bilirseniz, o anda objektifinize ne takılabileceğini önceden kestirebilirsiniz.
Örneğin usta bir futbolcuyu fotoğraflamak istiyorsunuz ve o fotoğrafçıyı objektifinizin ortasına aldınız, takip ediyorsunuz. Ustaca atmak istediği bir çalımı önceden tahmin edebilirseniz, ya güzel bir çalımı ya da yere düşüş anını fotoğraflamış olursunuz. Her türlü kazançtasınız. Aynı şekilde, bir basketbol müsabakasında, smaç yapılabilecek anı, ya da oyuncunun blok yiyebileceği anı sezebilirseniz, çok değerli bir fotoğraf çekmiş olmanız içten bile değil. Spor, hızlı bir etkinliktir. Haliyle hızlı davranmak şart. Yazının başında da belirttiğimiz gibi, hızlı lens (objektif) kullanmanız sizin yararınıza olacaktır. Fakat bu yetmez. Hareketleriniz de hızlı olmalı. İyi bir fotoğraf çekmeye çalışırken, bir saniye sonraki asıl "o" anı kaçırmamalısınız. Bunun için, sürekli çekim modunu kullanmanızı tavsiye ederiz. Bu, hem hareketi daha kesin bir şekilde dondurmanıza hem de bir sonraki anı kaçırmamanıza sebep olacaktır.
Alanları Kullanın
Spor fotoğrafı çekmenin en zor yanlarından birisi de sizin, modelin umrunda olmamanızdır. Dolayısıyla aşçı değil, avcı olmalısınız. Objektifinizin ucundaki alanları iyi kullanmalısınız. Fotoğraf yatay modda çekiyorsanız, sporcuyu, gittiği yönde boşluk kalacak şekilde fotoğraflamalısınız.
Aksi halde fotoğraf hiç ummadığınız kadar sıkışık gözükecektir. Eğer dikey bir fotoğraf çekiyorsanız, ayaklardan kafaya kadar tüm bedeni görüntülemeye gayret gösterin. Ayrıca birçok spor müsabakasında tripod (üçayak) kullanımına izin olmadığı için, bir adet monopod (tekayak) edinmeniz sizin yararınıza olur.
Sporcuya yakınlaşmak için telekonvertör kullanmak çok da mantıklı bir eylem değil. Zira bu tür konvertörler size ışık ve netlik kaybettirir.
Netlik
Netlikten söz açılmışken, bu sorunu nasıl aşacağınıza da değinelim. Spor fotoğrafçılığı çok hızlı bir dal olduğundan, sürekli netlik ayarıyla oynamak size hayli zaman kaybettirecektir. Zaten otomatik odaklanma işlevini baştan unutmanız gerekir. Manüel odaklanmayı tercih etmeniz şart.
Yukarıda da dediğimiz gibi, fotoğraflamak istediğiniz sporu biliyorsanız, avantajlısınız demektir. Zira ilerleyen anlarda topun/sporcunun/objenin nerede olacağını az çok biliyorsunuz demektir. Manüel netlik ayarını da o bölgeye göre yaparsanız, doğru zamanlama ile oldukça şık fotoğraflar elde edebilirsiniz.
Comments